18 Haziran 2010 Cuma

Bu, Savaş Demektir


Hükümetin çağrısı üzerine,Mahmur ve Kandil'den gelen 34 kişilik "Barış ve Demokratik Çözüm Grubu" üyelerinden 7 tanesi dün tutuklandı.Barış ve Demokratik Çözüm grubu derken çok acayip bir şeyden bahsedildiği sanılmasın, Kandil ve Mahmur kampının silahlı veya silahsız sakinleriydi bu insanlar,artık ne kadar sakin olabilirlerse.Açılım lafının yalan dolan olduğu ortadaydı zaten,hatta bu blogta yer verdiğim Karayılan röportajı da işlerin nereye geldiğini gösteriyordu.Kürt meselesinde büyük bir çıkmaz oluşmuştu.Hükümet her hangi bir adım atmıyordu.Biz onların bu basiretsiz duruşuna kızıyorduk ama dün anladık ki hiç bir şey yapmadan dursalar daha iyiymiş.Şimdi soruyorum; bu insanlar çağırılırken tutuklanmayacakları sözü verilmedi mi? Giriş yapar yapmaz ilk iş ifadeleri alınıp özgürlüğe salınmadılar mı? Şimdi ne değişti de tutuklandılar.Oylarınız mı düştü beyim? Böyle yaparsanız daha da düşecek.Ne sanıyorsunuz MHP'den oy çalacağınızı filan mı? Tamam,anladık Kürtleri kandıramadınız,sandığınız gibi aptal çıkmadılar,siz de onları gözden çıkardınız.Peki bu topraklarda barış isteyen yalnızca Kürtler mi sanıyorsunuz? Size oy verenler söz verdiğiniz barış ve istikrarın hesabını sormayacaklar mı sizden? Peki bütçenizin çoğunu ordu yapılanmasına ayırırken nasıl bir ekonomik kalkınma öngörüyorsunuz? Ve aptal mısınız ki en büyük engeliniz olan orduya güçlenme imkanı bırakıyorsunuz? Böyle yapınca sizin tabanınızın isteklerini nasıl gerçekleştireceksiniz? Bir yandan sözünde duramayan güvensiz hükümetken bir yandan türbanı üniversiteye sokan cesur hükümet olabilecek misiniz? Kendi topraklarınızda iç savaş varken kalkıp da ortadoğu bekçiliğine soyunabilecek misiniz? Adama "senin gibi arabulucu olmaz olsun" demezler mi? Düşen turizm gelirlerini,kaçan yabancı sermayeyi ve bunun gibi ekonomik durumları saymıyorum bile, bunlar işin önemli ama önceliksiz kısımları.Şu güne kadar bir çok olayda hükümete tepkilendiysem de herşeyi akıllıca kıvırdıkları için hiç söyleyememiştim,bugün gönül rahatlığıyla söylüyorum: AKP sen aptalsın.Dün olan, yaptığın en büyük hatadır.Kürt açılımı oylarını düşürdü diye oluyorsa bütün bunlar, savaş ne kadar düşürecek şimdi onu göreceksin.Yaptığının arkasında duramamak seni bitirecek.Götü kurtarayım derken kelleyi kaptıracaksın.Senin hakettiğini bulman bizim işimize hiç gelmeyecek belki ama göz göre göre insan kandırmamayı öğreneceksin.
KCK'ya ya da yaygın adıyla PKK'ye gelirsek,onlara sakin ve sabırlı olmalarını söylemek bu saatten sonra mümkün değil,benim gözümde şiddet hiç bir şekilde meşru değildir ancak bazılarının şiddeti daha meşrudur.Ben Kürt gerillasının şiddete başvurmasını Türk ordusunun sınır ötesi operasyonlarından daha meşru görüyorum.Akp bir oyun oynadı aklınca,altından kalkamadığı bir oyun,örgütü zayıflatmayı,vermeden almayı hesapladılar.Kimse örgüte kızmasın,örgüt her ne kadar zamansız saldırılarda bulundu veya üstlendiyse de bütün bunlar yok olmama çabasıydı.Neden yok olmayı kabullensinler ki? Bunca yıllık savaşın sonunda onlara ne verildi? TRT şeşle mi avunacaklardı? Nitekim tek barış umudu da küçük bir denemeyle suya düştü.Dün tutuklanan 7 kişi örgütün tasfiye olmaya neden direndiğini gösterdi.Çünkü aptal değiller.
AKP "yargı Kemalist biz ne yapalım" bahanesinin kendisini kurtaracağını düşünüyorsa yanılıyor.Türban meselisinde kurtarır belki,belki youtube kapanınca "ben giriyorum siz de girin" diyerek topu yargıya atarsın ama bu meselede atamazsın.Nasıl ki Kürt açılımı deyip çoğunluğu karşına almayı göze almıştın şimdi de bu kepazilkten kurtaracaksın çağırdığın kamp sakinlerini.Bu pisliği temizleyeceksin.Ya temizleyeceksin ya da gelmiş geçmiş en rezil yönetici olarak yazılacaksın tarihe.Umut öyle bir şeydir ki verip de geri alırsan en kötüsünü yapmış olursun,umutsuz insanla umudu çalınmış insan başkadır.Şimdi barış umudu çalınanlar yalnızca üzgün değiller aynı zamanda öfkeliler.Şimdi herkese savaş ortamı yaratıldı.Ordu mensupları zil takıp oynar artık.Hatta belki darbe bile yaparlar.Avrupa Birliği'nin sana koca bir nah çekmesine de az kaldı.
Peki bizi bu cehennemden kim kurtaracak? MHP'nin 40. yılını bakkal hesabıyla toplaya toplaya hesaplayan baş faşist mi? Memur bozması gizli faşist mi? Açtığı partiyi 3 günde kapatan kalıp saçlı sahtekar suratlı adam mı? Şapşal şapşal bakan eski komutan Pamukoğlu mu? Yoksa Mehmet Ağar yine yeni yeniden aday olacak da o mu kurtaracak? Korkarım felaket günler bizleri bekliyor.Hala küçük bir umudum var; AKP yapılan gerizekalılığın farkına çabuk varır da tutuklananlar derhal salıverilir diye umuyorum.Aksi takdirde savaş durdurulamaz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder