4 Haziran 2010 Cuma

Hayali İntihar Mektubu


Şimdi ben gidiyorum ya şair; ne olur alay etme benimle,şimdi ben gidiyorum ya ressam,çalgıcı,yönetmen; sizler de alay etmeyin benimle.
Şimdi ben gidiyorum ya dostlarım; benim gidişim belalı bir müjdedir sizlere,hevesle dolduracaksınız boşluğumu,hem ne doldurmak!Yapamadığım her şeyi yapacaksınız,sevdiğim şarkıları dinleyeceksiniz,heves edip de yazamadıklarım yazılacak,küçük zararsız hikayeler çıkacak hayatımdan,benim gidişimle siz beş bilinmeyenli denklemler çözeceksiniz,ben gidince oturacak her şey yerine.Ama sakın ha aranızdan biriniz izlerimi sürmesin,Turgut'un Selim'i kovaladığı gibi,hayal kırıklığına uğrayacaktır.
Şimdi ben gidiyorum ya dostlarım,belki anlayamadınız hiç ölüme ne kadar yakın olduğumu,oysa belki de o yüzdendi silahlı adamlardan korkmayışım,sonu çamurlu aşklara gözüpek atlayışım ve çoğu zaman konuşabilecekken susuşum.Varoluşsa,sapına kadar varım.Anlam kazanmasına gerek yok varlığımın,bilirim,anlamsızlık alay konusu olur çoğu zaman ama siz alay etmeyin benimle.
Şimdi ben gidiyorum ya beni sevebilenler; ben de herkesin yanında yalnızdım herkes gibi,bir gün bir şarkı duydum,"Çocukluğumdan beri öğrendiğim tek bir şey varsa o da saklanmaktır" diyordu.Zaten hep şarkı sözlerinin belasına yandım,hepinizden çok ezberlediğim çeşit çeşit şarkı sözlerinin.Şimdi de farzedin saklanıyorum kendi içime,arkamda bıraktığım sizindir,hiçse hiç,yetinin,yetinin ve alay etmeyin benimle.
Şimdi ben gidiyorum ya üçüncü sayfa haberi; sen gidişimin nedenlerini yazmaya çalışma lütfen,ben kelimeye dökemezken bu tıkanıklığı sen cürret etme,anama sorma,arkadaşlarımla konuşma,illa bir şey yazacaksan "hiç sorunu yokmuş,refah içinde yüzen bir Norveçli gibi ölüverdi" yaz ve sakın ama sakın alay etme benimle.
Şimdi ben gidiyorum ya borçlu olduklarım; borcum borç ama nah alırsınız! Size borçlu kaldıysam eğer sizi hiç sevmemişim demektir,sizi bıraktım,siz dilediğinizce alay edebilirsiniz gidişimle.
Şimdi ben gidiyorum ya mahçup olduklarım,belki siz çok şey beklediniz benden belki de ben çok beceriksizdim,merak etmeyin bu sefer mahçup etmeyeceğim sizi,hem bulabildiğim her hapı yutacağım hem de bileklerimi diklemesine yaracağım,işimi şansa bırakmayacağım,düşünün ya ölmeyi bile beceremezsem nasıl bakarım sonra yüzünüze?Sizi düşününce diyorum ki yeterince acımışlardır basiretsizliğime,artık alay etmezler benimle ama içinizde taş kalpliler varsa onlara sesleniyorum,elinize,dilinize gem vurun da alay etmeyin benimle.
Şimdi ben gidiyorum ya terkettiğim kadınlar,işte kurtuluyorsunuz göğsünüzdeki bir lekeden,zaten anlayamamıştınız niye gelip niye gittiğimi,küçük bir bıçak kesiği bile olamamıştım üstünüzde,mümkün olduğunca zararsız,sıvışıvermiştim.Şimdi iyice yağlıyorum tabanları,yok oluyorum,aklınızın uzak bir ucunda bile yer almayacağım.Ama sizden bir isteğim var; ne olur alay etmeyin benimle.
Şimdi ben gidiyorum ya yasakçılarım;yasaklarınız büyük bir boşlukta gezinecek önce,sonra kırmızı bir buluta takılacak,sizin öfkenizin bulutu. Ve hışım olup yağacak yasaklarınız üstünüze,kendi yasaklarınızın asitli damlalarıyla eriyeceksiniz.Benim gidişimle soluyacaksınız yasaklarınızın kirli havasını,aklınızdaki sorularla başbaşa kalacaksınız,en çok da neden diye soracaksınız.Hemen cevap vereyim;yasaklarınızdan ve hiç bir şey demiyorum size,siz zaten alay edemezsiniz benimle.
Şimdi ben gidiyorum ya Catherine, senin gözlerin öldüresiye alaycı,o seni benzettikleri heykel bile senin kadar acımasızca gülemez,tırnaklarının ucundan riya sızıyor üstüme üstüme,ben hep sana hayran,hem umursamazlığına,hem şaşılası şefkatine,neşene yanmıştım ve kahkülünde gözlerinin hüznünü görmüştüm.
Şimdi ben gidiyorum ya Catherine,biliyorum,senin intiharın daha anlamlıydı,en azından aradığın vardı ve bulamadığın.Biliyorum ciğerlerinden üflediğin her nefes küçük düşürmek istiyor beni, ama ne olur sen de...sen de alay etme benimle...




Not:Catherine'i yarattığı için Truffaut'ya ve her daim hüzünlü gözleri için Jeanne Moreau'ya teşekkürler.(bkz Jules et Jim)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder